özür dilerim kızım ama...

Bir çocuğu dünyaya getirip onu hayata hazırlamak, doğruyu yanlışı göstermek tüm anne-babaların başlıca görevidir. Bunun için herkes kendi bildiği, öğrendiği yöntemleri yada doğru olan hangisi ise onu titizlikle çocuğuna uygulamaya çalışır.
Bende, bana ''bağımlı'' değil, ''bağlı'' bir çocuk yetiştirmeyi. İleride kendi ayakları üzerinde durabilen, kendine güvenen bir çocuk yetiştirmeyi umut ediyor ve uğraşıyorum.
Bu düşüncemin yerleşmesinde öncelik olarak kitapların etkisi var daha sonra da çevremde gördüğüm ''bağımlı'' çocukların.
Ana düşünce olarak ''Çocuklarınızın etrafını keşfetmesine izin verin, yapacağı ve yapabileceği şeyleri kendiniz üstlenmeyin.''

Bu ne kadar zor olsa da, yapmamız gerekiyor.Çünkü biz çocuğumuzu, kişiliğini ve geleceğini düşünen bireyleriz.

Benim hissettiklerim, uyguladıklarım ve kızıma mesaj listem ise şöyle;

* Canım kızım geçen gün parkta çimenlerin üzerine düştün, kaldırmam için biraz ağladın ben ise içim sızlayarak ve ''hadi yapabilirsin'' umuduyla karşında öylece dikildim bunun için senden özür dilerim kızım ama sana hayatın boyunca illaki düşüşler yaşayacağını ve bunların üstesinden gelip sapasağlam tekrar ayağa kalkman gerektiğini öğretmek istedim.

* Yolda giderken zorda olsa elini bıraktım biraz şaşırdın ve bakakaldın sonra hızlıca yürümeye başladın çok hoşuna gitti elini bıraktığım için özür dilerim kızım ama hayatın ve yaşamanın tadına varıp tek başına ''özgürlüğün'' farkına varmanı ve onun ne kadar mukaddes bir şey olup Atamız'dan bize kalan nadide bir miras olduğunu anlatmak istedim.

* Koltuğa çıkmak için sen debelenirken ''Hadi kızım bunu da yaparsın'' sözünü içimden tekrar tekrar hırsla söyleyip, sadece sana baktığım için özür dilerim kızım ama koltuğa kendi başına çıktığında ki o gülümsemen...
İnsanın kendi başına bir şeyler başarmasının ne kadar gurur verici bir şey olduğunu öğretmek istedim.

* Öğlen yemeğinde yemeğini yemeyip, üstüne üstlük bardaktaki ayranı ayağınla vurup dökünce, tepsiyi önünden kaldırıp sana iyice acıkıncaya dek yemek vermediğim için özür dilerim kızım ama sana hayatın önüne tepsi ile sunduğu fırsatları tepmemen, geri çevirdiğin fırsatlara ise mücadele edersen sahip olabileceğini öğretmek istedim.

* Misafirliğe gittiğimiz yerde, sehpanın üzerindeki bibloyu eline aldın ve sana sesimi yükselttim özür dilerim kızım ama sana başkanın malında gözünün olmamasını, kendi elindekilerle onur duymanı istedim.

işte böyle kızım hayat insanlara çok şey yaşatıyor ve bunları öğretmek benim sana olan görevim. sadece şunu bilmeni isterim ki bu olaylar olurken nasıl yanındaysam ve gerçekten yardıma ihtiyacın olduğunda hemen yanında bitivereceksem. Ömrüm yettiğince her zaman yanında olacağım...