Siyah Anne

Araba kullanmak oldukça yorucu ve stresli bir iştir. Tüm duyularınızı çalıştırıp gözlerini dört açmanız gerekiyor ki hem atraksiyon yapan sürücüleri hem de kendini yola atıveren yayaları görüp anında tedbir alabilesiniz. Buraya kadar her sürücünün bildiği bilgiler. Bilinmeyen kısmı ise yine annelerin başındadır. Arka koltukta oturan, ağlama ve sızlanma potansiyeli mevcut bir çocuk ile yolculuk yapmaktan bahsediyorum. Ayrıca yola dikkatini verip bir yandan da çocukla ilgilenmenin nasıl olduğunu anlatmak... 'Anne karnım acıktı', 'Çişim geldi', 'Oyuncağım yere düştü' tarzı cümlelerle bangır bangır ağlayan, bunların eşliğinde araba kullanan annelerin kalp atış hızının yükselip elini ayağına dolaştıran durumu nasıl idare ettiklerini bir Allah bilir bir de anneler. Yol kontrol edilmeye çalışırken bir yandan da çocuk teselli edilir, olaya bir de yan arabada seni yalnız sanıp pis pis sırıtan kişilerde dahil olunca Neron misali ortalığı ateşe vermenize ramak ...

Biliyorsunuz ki kızımla elimden geldiğince her gün bir aktivite yapmaya özen gösteriyorum. (Güzel havalarda parka gitmek yada gezinti yapmakta benim için aktivite sayılır aslında.) Devamlı etkinlik bulmak çok zor, bu konuda tıkandığım zamanlarda da imdadıma yetişenler dergiler ve kurtarıcı kırtasiye aktiviteleri oluyor:) Size yardımcı olması açısından bu başlık altında keşfettiğim bir çok hazır etkinliği paylaşacağım, umarım yararlı olur :) Karton üzerine yapılmış renkli resmi, siyah boyadan kurtararak ortaya çıkarmak. İçinden çıkan çubukla yavaş yavaş siyah boyayı kazıyorsunuz, kazıdıkça ortaya daha da renkli bir görüntü çıkıyor.  Bu da resmimizin bitmiş hali. Beni Takip Edin İnstagram Facebook Twitter   © by siyahanne

Geçen hafta marketten aldığımız bir ürünün zararlı içeriğini paylaşmıştım. Banu Hanım da bu konulara önem gösteren bir anne ve yemekyolculuğu bloğunun sahibi. Bizim için konuk yazar oldu ve bu konu hakkındaki düşünceleri yazdı. Keyifli okumalar... Hazır gıda endüstrisi için büyük bir hedef kitlesi olarak görülen çocukları bu tür gıdalardan uzak tutmak hiç de kolay bir şey değil aslında. Gıda sektörünün gücünü ve olanaklarını düşünün; çocuklara yönelik reklâmları, halkla ilişkiler kampanyalarını, hatta marketlerde ürünlerin nasıl yerleştirildiğini getirin aklınıza. Bütün sistem onları bu tür gıdalara özendirmek için tasarlanmış. Alma niyetimiz olmasa bile, kaçımız bir market kasasında ödeme yaparken, çocuğumuz kasanın çevresine yerleştirilmiş bir çikolatayı, şekeri veya dondurmayla hiç alakası olmadığı halde dondurma diye satılan tatlıları istediğinde başarıyla direnebiliyoruz? İtiraf edeyim, böyle bir durum olduğunda ben olay çatışmaya dönmesin diye istenilen şeyi orada ...

Evde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz renk eşleştirme aktivitesi çocuklarınızın hem renkleri öğrenmesini hemde yuvarlak şekilleri yerine yerleştirirken el-göz koordinasyonunu etkin bir şekilde kullanmasını sağlıyor. Renk eşleştirme aktivitesi için sadece, *renkli kalemler *2 adet kağıt *1₺ metal para  yeterli. 1₺ ile iki kağıda birden elinizdeki renk kadar yuvarlak çizin, biz 21 adet çizdik. Sonra bu yuvarlakların içlerini ayrı renklerde boyayın ve sadece bir kağıttaki yuvarlakları makas yardımıyla kesin.  Renk eşleştirme aktivitemiz hazır :) İyi eğlenceler... Beni Takip Edin Pinterest Facebook Twitter   © by siyahanne

BURADAKİ yazımda kızımın aldığı toz içecekten ve içindeki kimyasal içerikten bahsetmiştim. Şimdi o katkılı içeçeklerin yerini alması gereken ve alacak olan bir tarif paylaşacağım.  Senelerdir yaptığım anne limonatası tarifi için gerekli malzemeler. *5 adet limon *2 lt su *Toz şeker Yapılışı; 2 lt suyumuzun 1lt sini kaynatıyoruz. Limonlarımızın kabuklarını rendeleyip istediğiniz miktardaki toz şeker ile yarım saat boyunca malzememizi yoğuruyoruz. Yoğurma işlemi bitince tüm limonların suyunu bu karışıma sıkıyoruz, sonrasında bir kaşık yardımıyla beş dakika daha karıştırıyoruz. Kaynamış suyumuzu döküyoruz, az daha karıştırdıktan sonra kalan 1 lt soğuk suyumuzu ekliyoruz. Limonatamızı bir kaç saat buzdolabında soğuması ve kaynaşması için bekletiyoruz. Yeterince kaynaşan limonatamızı dolaptan çıkarıp bir süzgeç yardımıyla süzerek sürahimize boşaltıyoruz.  Ve afiyet olsun, mis gibi ev yapımı limonatamız hazır. Beni Takip Edin Pinterest Facebook Twitter   ...

Geçen gün markete gittik, kızım marketten suya karıştırılıp içilen toz meyve sularından(!) almıştı. Tüm ısrarlarıma rağmen de elinden bir türlü bıraktıramadım, yine 3 yaş sendromu tutmuştu çünkü :) Eve geldiğimizde de toz içeceği göstererek ısrarla 'bana limonata yap anne' deyip durdu. Bende 'tamam ama önce yazılarını' okuyayım dedim. Okudum ve resmen dünyam döndü, kızım az kalsın zehir içiyordu içinde hangi kimyasalı ararsanız var. Bütün aldığımız paketli ürünler tabiki sağlıklı değil ama bu kadar da olmaz dedirtti bana. (Resmin üzerine tıklayıp, büyülterek içindekileri okuyabilirsiniz) Hele ki ''Çocukların aktivite ve dikkatleri üzerinde olumsuz etkileri bulunabilir.'' ibaresini okumam bana pes dedirtti. Nasıl bu ürünlerin satışına izin veriyorlar anlamıyorum. Bir de üzerinde bariz etkileri yazdığı, ben zararlıyım diye kendini ispat ettiği halde. Burada bütün iş yine biz ebeynlere düşüyor. Allah'tan alacağım ürünlerin arkasını ok...

Hayatımızın her alanında elbetteki aksilikler yaşarız ama annelik zamanında yaşananlar kadar olamaz diye düşünüyorum. Anneliğin murphy kanunları hakkında kısa örnekler vermem gerekirse; Dışarı çıkacağınız zaman adeta 'iki dirhem, bir çekirdek' giyinirsiniz, özenirsiniz ama yarı yoldan sonra ü zerinizde bebeğinizin kustuğu kıyafetle devam etmek zorunda kalabilirsiniz . ( tarafımca yaşanmıştır:) Yada tüm işleri bitirip bebeği de uyuttuktan sonra (daha doğrusu uyuttuğunuzu sandıktan) kendinize bol köpüklü dinlenme kahvesi yaparsa nız ama o da ne derinden bir ağlama sesi... kahveniz ise geri döndüğünüzde bir yudum dahi alınmamış, ıce coffe kıvamında öylece dururken görürsünüz. İnsan buna ağlar mı ? (ağladı) Şimdi de geçen akşam başıma gelenleri anlatayım. Sabahın köründe uyanmış, 15 kişilik misafir ağırlamış bir anne gün sonunda dinlenmek ister. Hikayem böyle başlıyor. Eşim, arkadaşının düğününe gitmişti. O akşam da televizyonda 'Kocan kadar konuş' filmi var. ...

Hazır ağaçlar kış mevsimi için sararmış, yapraklarını ve üstündekileri döküyorken kozalak boyama aktivitesini yapmanın tam zamanı :) Tesadüf eseri çam ağacının yanından geçerken yerde bulduğumuz kozalakları kızımla topladık. Daha önce de bir kaç yerde gördüğüm kozalak boyama aktivitesini bizde yapalım dedik, bakalım beğenecek misiniz? malzemelerimiz *kozalak *boya *sim işte bu kadar ! gerekli malzemeleri bulduysanız kozalak boyamaya başlayabilirsiniz. Bizden resimler; Kozalak boyamak ciddi ve dikkat isteyen bir iştir :)) Kozalaklarla beraber çam ağacından kopardığımız küçük dallarla da kağıt üzerine böyle bir kolaj yaptık. Bunlarda kozalaklarımız. Aslında çok güzel parlıyorlar ama resimde yansıtamadım maalesef. Beni Takip Edin Pinterest Facebook Twitter   © by siyahanne