Erikson'a Göre Yaşamın Sekiz Evresi




1.Güven ya da Güvensizlik: (0-1 YAŞ) 
Bu dönem, Freud’un oral döneminin karşılığıdır.Çocuğun bu dönemde ilişki kurduğu en önemli kişi anne veya anne yerine geçen kişidir.Anne-çocuk ilişkisinde süreklilik,tutarlılık ve aynılık sağlanabilirse;çocuk,annesinin kendisini hep seveceğinden,isteyeceğinden ve terk etmeyeceğinden emin olma duygusu geliştirebilirse,çocukta temel güven duygusunun çekirdeği oluşur.Bebekteki sosyal güvenin ilk belirtisi,bebeğin beslenmesinin rahat ve tabii hale gelmesi,uykusunun derinleşmesi,bağırsaklarının rahatlamasıdır.
Bu dönemin tehlikesi, temel güven duygusunun sağlıksız gelişmesidir

Devamını oku >>>

2. Özerklik (Otonomi) ya da Utanç ve Kararsızlık: (2-3 YAŞ)
Bu dönem, Freud’un anal döneminin karşılığıdır.Çocukta bu evrede birbirine karşıt eş-anlı iki eğilim arasında bir seçim yapabilme yetisi gelişmektedir. Örneğin; çocuk önce annesine sarılır, sonra onu iter. Eline geçirebildiği şeyleri yakalar, sonra atar. Kakasını inatla tutabilir yada bunları öfkeyle fırlatırcasına bırakabilir. Bu, yeni bir durumdur. Yapma yada yapmama, isteme yada istememe gibi.  Özerklik duygusu birbirine zıt istek ve eğilimler arasında bir seçim yapabilme gücüdür. Çocuk içinde bulunduğu toplumun beklentilerine göre bazı şeyleri yapmayı örn; kakasını, çişini uygun zaman ve yerde bırakmak üzere tutabilmeyi öğrenirken, ağır utandırmalar ve cezalarla karşılaşırsa, utanç ve seçim yapabilme ve irade yetilerinin gelişimi kösteklenebilir.
Bu dönemin tehlikesi,utanç ve kuşkuculuk duygularının aşırı gelişmesidir.

3. Girişim ya da Suçluluk: (3-5 YAŞ)
Bu dönem, Freud’un fallik döneminin karşılığıdır. İlk iki dönemde çocukta güven ve özerklik duygularının temeli atılmıştı. Bu dönemde ise,çevreyi keşfetme ve ona egemen olma amacıyla girişim duygusunun temelleri atılmaktadır. Çevrenin tutumu çok önemlidir. Çevre tutumları hep baskılı, engelleyici, suçlayıcı olduğu sürece çocukta merak etme,yarışmadan hoşlanma, amaçta ısrar etme, başarmaktan zevk alma duyguları sağlıklı gelişemez. Yine bu dönemde, çocuğun motor gelişmesi hızla olgunlaşırken, cinsel organlara yönelik ilgileri de artmıştır. Bu merak onu mastürbasyona, çocuklar arası cinsel oyunlara, büyüklerin cinsel yaşantısına aşırı ilgiye götürebilir. Bu dönemde aşırı korkutma,suçlandırma,ceza çocuğun ileriki yaşamında cinsel sorunlar yaşamasına yol açabilir.
Bu dönem,analitik kuramda Oedipus Kompleksi olarak bilinen dönemdir.

4. Beceri ya da Aşağılık Duygusu: (6-11 YAŞ) 
Bu dönem, Freud’un gizil (latent) döneminin karşılığıdır. Çocuk, bu dönemde tek başına bir şeyler yapamayacağını sezerek başkaları ile işbirliği kurmaktan ve birlikte çalışmaktan haz almaya başlamıştır. Bu yaş grubunun dünyasına artık araç gereçler girmeye başlar, (çekiçle çivi çakmak,oyuncak yada bebekleri kırıp yeniden yapmak vs.). Çocuk,artık ortaya çıkardığı şeylerle başkaları tarafından tanınmak ister. Başarılarından gurur ve zevk alma duygusu gelişmiştir.
Bu dönemin tehlikesi,çocukta aşağılık duygusu ve yetersizliğin gelişmesidir.

5. Ego Kimliği ya da Rol Karmaşası: (11-20 YAŞ= Adolesan Dönemi) 
Bu dönem,çocukluk ve yetişkinlik arasında bir geçiş dönemidir. Kişinin toplumsal yerini, mesleksel konumunu ve cinsel kimliğini tanımaya, yerine oturtmaya çalıştığı bir dönemdir. İşte bu çabaya kimlik bunalımı denir. Kimlik bunalımı ile kimlik karmaşasını birbirinden ayırt etmek gerekir. Kimlik bunalımı her gencin kendi kimlik duygusunu kazanabilmesi için bilinçli yada bilinçdışı olarak verdiği bir savaşımdır ve doğal bir süreçtir. Kimlik karmaşası ise, bu bunalımın ağırlaşması; geçici de olsa uyumun oldukça ağır biçimde bozulmasıdır. Kimlik karmaşası, ruhsal çökkünlük, aşırı taşkınlık, antisosyal davranışlar vs.ile ortaya çıkabilir. Danışma ve tedavi olumlu sonuçlar verebilir.Kimilerindeyse bu durum, yıllarca sürebilir.

6. Yakın İlişkiler ya da Soyutlanma: (Genç Yetişkinlik Dönemi) 
Bir önceki dönemde kimlik duygusunu yerleştiren genç, bu dönemde kendi kimliğini bir başkası yada başkalarının kimliği ile birleştirebilmeye hazırdır. Bu yakın ilişkiler kurma evresidir. Burada yakınlaşmadan, bireyin somut birleşmelere, eşleşmelere kendini bırakabilmesi, özveri yada ödünlerde bulunabilmesi anlaşılmalıdır. Kimlik bocalamasından henüz çıkamamış kişiler için
Bu dönemin tehlikesi yalnızlık duygusudur.

7. Üretkenlik ya da Kısırlık: (Yetişkinlik Dönemi
Bu dönemde üreticilik deyince yeni bir kuşağı oluşturmak ve ona rehberlik etmek anlaşılır. Benliğin en önemli işlevi üretme, yaratma ve üretilen, yaratılan şeylere sevgi ile bağlanmadır (çocuklar,sanat,bilim alanındaki yapıtlar vs.)
Bu dönemin tehlikesi,kısırlık,verimsizlik,durağanlık ve benliğin yoksullaşmasıdır.

8. Ego Bütünleşimi ya da Umutsuzluk: 
Benlik bütünlüğü, olumlu olumsuz, acı tatlı yönleri ile bir bütün yaşamın olduğu gibi kabullenişidir, geleceğin korku ve endişe ile karşılanmamasıdır. Kişi, sonucu belli olan gelecekten yani ölümden korkmaz. Benlik bütünlüğü duygusundan yoksun olan kişi, yaşamını yeni baştan yaşama özlemi duyar ve ölümden korkar. Eğer daha önceki evreler sağlıklı yaşanmışsa, kişi yaşlılığı ve ölümü de yaşamın doğal bir parçası olarak görür ve huzurludur.

Erikson’ a göre,her gelişen dönem kendisinden sonra gelen döneme bir zemin hazırlar ve daha sonra gelen dönem önceki dönemlerden etkilenir.Yani daha önceki dönemler sağlıklı gelişmiş yada gelişmemişse,bundan sonraki dönemlerin gelişimi de bundan büyük ölçüde etkilenecektir.



 Takip Edin Twitter 
 © by siyahanne

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızım Az Kalsın Zehir İçiyordu

Sürpriz Yumurtadan Müzik Aleti yapımı

DIY: Mama Kutularını Değerlendirelim